Çarşamba, Şubat 16

Me no talkie

0kişi tuzlamış

Uzun süredir konuşamıyorum. Yazamıyorum. Unutkanım. Özlüyorum. Çok özlüyorum. Eski hayatımı özlüyorum, "eski kendimi" özlüyorum.


Geçmişi özlemekten çok daha farklı bir şey bu. Şimdi kendimi susturulmuş gibi hissediyorum, çünkü yazamıyorum.


Yazmayı çok seviyorum, içimdekileri dışarı akıtmayı özellikle. Hiçbir zaman "insanlar görmesin" gibi bir düşüncem olmadı, insanlar görsün ve nasıl birisi olduğumu bilsinler diye düşündüm hep ama artık özgür değilim.


Kendimi zincirledim, şimdi sahip olamadığım "eskiler" beni öyle bir yere hapsetti ki, kendi içimde kendimi bile bulamıyorum. Hayatımda her şey mükemmel olamayacak kadar iyi ilerliyor neredeyse ama ben artık ben değilim ve bu hayatın getirisi değil, bu seçimlerin getirisi.


Ben "aşk"ı seçmiştim halbuki, bunu her şeyin üstünde tutan bir insandım, her şey mükemmel olacaktı ve ben çocuk kalacaktım. Saflığım izin vermedi, saflığım beni sevdiğim insanlardan ayırırken çaresiz kalan ben, bu yüzden saflığımı kaybedip sevdiğim insanların benden ayrılmasına sebep oldum büyüdükçe. Büyüdükçe daha bir "adam olamadım" olması gerekenin tam tersine.


Şimdi 23 yaşındayım, beklentilerim acıyor, cümle kuramıyorum eskisi gibi, yazamadığım için değil, yazmama izin olmadığı için. Sevemediğim için değil, sevmeme izin olmadığı için. Ayrıca her sene +1 ekliyorum bu "...yaşındayım"lara.


Ulaşamadığım insanları gördükçe daha bir ulaşılabilir oldum herkes için ama beklemek çok yoruyor ve ben uzun zamandır yorgunum.


Aslında beyaz bikinili bir anime karakterim olsa hiçbir şeyi umursamam.

 

Bir makarna blog tutarsa © 2009

PSD to Blogger Templates realized by OOruc.com & PSD Theme designed by PSDThemes.com